Öfke, sevinç, korku, üzüntü gibi en doğal insani duygularımızdan genellikle hayal kırıklığı, engellenmişlik, zorlanma, çaresizlik gibi durumlarda ortaya çıkar. Bebeklik döneminde raftaki oyuncağa ulaşamamak, erken çocukluk döneminde bireyselleşme ile birlikte bağımsızlık ihtiyacının artması, bir işi tek başına yapma izni verilmemesi, okul çağı döneminde artan sorumluluklar, ergenlik döneminde hormonal değişikliklerle birlikte otoriteye karşı öfkelenme durumları normaldir. Öfke, her ne kadar doğal bir duygu olsa da, çocuk 4 yaşını geçmişse, öfke krizleri her gün bir iki kere ve uzun soluklu oluyorsa, burada bir öfke probleminden bahsedebiliriz.
Aile içinde anne-baba çatışması yaşanıyorsa, ebeveynler arasında çocuğa karşı tutumda bir tutarsızlık varsa, çocuk kendi duygularını ifade edecek bir alan bulamıyorsa, öfke krizleri kaçınılmazdır. Öfke problemi yaşayan çocukta yemek, uyku gibi birincil ihtiyaçların ertelenmemesi önemlidir. Çocuğun öfke nöbetleri hangi durumlarda, nerede ve ne zaman gerçekleşiyor, bunlar gözlemlenir ve önlem alınabilir.
Çok ani çocuğun bilgisinin bulunmadığı isteklerde bulunmak çocuğu öfkelendirebilir. Önceden çocuğa bilgi vermek önemlidir. Örneğin, parkta oynayan çocuğa "Hadi gidiyoruz" demek yerine "5 dakika daha oyna, sonra eve gideceğiz" demek gibi. Ya da fikirleri dikte etmek yerine çocuğun seçim yapmasını sağlamak önemlidir. Örneğin, "Hangi pantolonu giymek istersin?" gibi.
Öfke patlamaları esnasında ne yapabiliriz? Öncelikle çocuğu, kalabalık bir ortamdaysak daha sakin dinlenebileceği bir alana almak faydalı olabilir. Sert tepkilerden kaçınmak ve ebeveyn olarak sakinliği ve soğukkanlılığı korumak önemlidir. Çocukla konuşmaya çalışmak veya ikna çabası içinde olmak, çoğu zaman yararsız olacaktır ve çocuğun öfkesini daha da güçlendirecektir. Odak noktamız, sorunun çözümü değil, çocuğun sakinleşmesi olmalıdır. Çocuk ve ebeveyn sakinleştikten sonra, konu tekrar konuşulup, çocuğun öfkesini nasıl dile getirmesiyle ilgili bilgilendirme yapılabilir.
Öfke patlamaları ile istediğini elde eden çocuğun bir sonraki seferde tekrar bunu kullanacağı unutulmamalıdır. İnatlaşmadan uzak durarak, uzlaşmaya varılmaya çalışılmalıdır. Ebeveynler, doğru bildiklerini yapmak istemesine rağmen, bazen destek almadan bu süreci yönetemeyebilirler.